"Bana bir öykü anlat..." dedi. "Bana bir öykü anlat... Bana öyküler anlat... Bana her şeyi anlat. Artık konuşulmayan dillerde konuş benimle. Artık anlatılmayanları anlat. Kimsenin duymak istemediklerini, kimsenin duymaya vakti olmadıklarını anlat. Bana seni sorsunlar, nasıl biri desinler. Ben onlara 'Çok güzel öyküler anlatan biri,' diyeyim, 'çok güzel öyküler anlatan biri olduğu için onu çok seviyorum,' diyeyim. Artık kimsenin kimseyi sevmediği nedenlerle seveyim seni. Bana o nedenleri göster, bana ruhunu göster. Bana gene seni sorsunlar, yani nasıl biri desinler, ben onlara, 'Ruhunu gördüm,' diyeyim, 'gördüğüm en güzel ve gördüğüm ilk ruhtu, bu yüzden görür görmez âşık oldum...' diyeyim."
("Hüzünlü Bir Aşk Hikayesi" - L. Gülden Treske, "Sinemadan Çıkanlara Öyküler" kitabından)
Ayrıca Çekme Kaset blogundan Çetin Cem'in bir yazısından
Pazartesi, Şubat 16, 2009
asla bitmesini istemediğiniz cümleler gibi...
Author Büke Sevindi Hour 04:16
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder